serbest muhasebeci.
public auction: açık artırma, müzayede.
public baths: halk hamamları.
public buildings: halka mahsus binalar.
public corporation: millî dernek/şirket.
public credit: umumî itibar.
public highway: umuma açık yol, serbest yol.
public image: (bir kimseyi) toplumun görüşü, (bir kimsenin/şirketin) kamu nazarındaki durumu.
public law: kamu/amme hukuku.
public life: toplumsal hayat, memuriyet hayatı.
public money: milletin parası, millî mal.
public nuisance: kamu zararına davranış.
public offense: amme suçu.
public opinion: kamu oyu, umumî efkâr.
public opinion poll: kamu oyu sonucu, umumî anket (sonucu).
public policy: millî politika/siyaset.
public relations: halk ile ilişkiler, bu ilişkileri kuvvetlendirme çabaları/kurumu.
public revenues: devlet geliri.
public security: kamu güvenliği, umumî emniyet/asayiş.
public servant: (seçimle iş başına gelen) hükümet memuru.
public service: amme/kamu hizmeti, memurluk, halka hizmet.
His life was spent in public service: Hayatı memurlukla geçti.
public - service corporation: kamu hizmeti kurumu.
public spirit: yurtseverlik.
public-spirited: kendini kamu hizmetine adamış yurtsever.
public utility: (su, elektrik vb. gibi) kamu hizmet kurumları.
public welfare: kamu sağlığı/refahı.
public works: bayındırlık işleri.